KATEGORİLER

HABER ARA

Geçen gün bir okurumuz e-mail ile bir yazı göndermiş.

Yazıyı okurken üzerimden terler boşaldı.

Yazı 1996 yılına ait.

Tam 13 yıl önce yazılmış bir yazı.

Hepimizin bildiği İlhan Bardakçı’nın bir köşe yazısı.

88 yıl önceki demokratik açılımdan, demokrasi edebiyatından bahsediyor.

Demokrasiyi istismar ederek neler yapıldığını anlatıyor.

Şimdi aradan 100 yıl geçti.

Sanki bugün gibi aynı gürültüler, aynı demokrasi lafları ve yapılmak istenen yine aynı.

Değişen parti isimleri ve köşelerde oturan iktidar şakşakçıları.

Garip bir tesadüf  ki o zamanki partinin ismi de “İttihat ve Terakki” .

Yazıyı okumadan önce birşey belirtmek istiyorum.

AKP’nin kaç kürt kökenli milletvekili var?

Dikkat edin, AKP’nin diyorum.

Meclisteki kürt kökenli toplam milletvekili demiyorum.

Sadece AKP’nin 75 tane kürt kökenli milletvekili var.

7 tane de kürt kökenli bakanı var.

Bu ülkede bir kürt kökenli kadının kocası Başbakan olabiliyorsa,

Bu kadar kürt kökenli vekil meclise girebiliyorsa o zaman herhangi bir problem yok demektir.

Demokrasi konusunda bir eksiklik değil, fazlalık bile sözkonusu.

O kadar kaynaşmış bir milletiz ki bunun hiç farkında bile değiliz.

Her yerde karşımızdaki insan kürt mü, değil mi diye düşünmüyoruz bile.

Peki o zaman yapılmak istenen ne?

Eksik olan ne?

İşte bu soruların tek bir cevabı var.

Düşmanlarımızın oyununa gelip, ülkeyi gaflet ve dalalet içinde bölünmeye sürüklemek.

10 yıl önce yazılmış, ama bugün yazılmış gibi bir yazı.

100 yıl önce de şüphesiz aynı şeyler yazılıyordu.

Büyük resim için tıklayın

Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

YAZARLAR