amaçlı değil, siyasi amaçlı ve kamuoyu yaratmaya yönelik yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bu kişiler görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Hukuksal yollara başvurulacaktır" ifadelerini kullandı.
"/>
| |||||||||||||||
Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | Adresi Kaydet | Arama | RSS | |||||||||||||||
HABER ARAGALERİ |
YARSAV Başkanı:" Basın meslek ilkeleri ve etik kurallar çiğneniyor."
Eminağaoğlu, "Gizli izleme yapılıp, anında özel amaçlı olarak belirli basın organlarında yayına konu ediliyorsa, bu durum, resimleyen kişilerin gizli çalışmalarını, kamusal
(İHA) - Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, geniş kapsamlı ve YARSAV ile ilgili olmayan özel bir yemeğin, herkes peşinen suçlu ilan edilerek önyargılarla dolu bir yayında dar bir açıyla yansıtıldığını belirterek, "Gizli olmayan, herkese açık bir yemek ile ilgili olarak herkesin gelip her türlü soruyu sorması olanaklıyken, çatılara tırmanmaları son derece düşündürücüdür" dedi.
YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, bugün bir gazetede yayınlanan Ergenekon sanığı Engin Aydın'la yemek yediği iddialarına yazılı açıklamayla cevap verdi. İnsanların izlemeye alınarak binaların çatılarından, teleobjektifle resimlenip, gerçek dışı, amaç dışı, tek yanlı, çarpık ve art niyetli, yönlendirici yayınlara konu edildiğini belirten Eminağaoğlu, "Gizli izleme yapılıp, anında özel amaçlı olarak belirli basın organlarında yayına konu ediliyorsa, bu durum, resimleyen kişilerin gizli çalışmalarını, kamusal amaçlı değil, siyasi amaçlı ve kamuoyu yaratmaya yönelik yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bu kişiler görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Hukuksal yollara başvurulacaktır" ifadelerini kullandı. Söz konusu resimle basın özgürlüğünün Türkiye'de ne hale geldiği ve ne hale getirildiğinin, hangi amaçlar için hukuk, yasalar, basın meslek ilkeleri ve etik kuralların çiğnendiğinin bir kez daha ortaya çıktığını kaydeden Eminaağaoğlu, basının bu yönüyle kendi resmini çektiğini kaydetti. Eminoağoğlu şu ifadeleri kullandı: "Hatta ve hatta bu durum ahlaki kuralları da ters yüz etmiştir. Basın adına son derece üzüntü vericidir. İzlemeler, kamusal niteliğini kaybedip, servis amaçlı online yayınlara konu ediliyorsa, ilgili basın kuruluşları kendilerini sorgulamalı, kamusal, istihbarı ve gizli destekli yayın organı olmaktan çıkarak, özgür basın kimliğine bir an önce kavuşmalıdırlar. Caroline/Almanya İHAM kararı sanırım hukuk diyen bu basın organlarının bilmedikleri değil görmek istemedikleri bir karardır. Yapılan insanlıkla bağdaşmayan bir saldırıdır." YARSAV üyelerinin yargıç ve savcılar olmasının doğal olduğunu vurgulayan Eminağaoğlu, HSYK üyelerinin YARSAV üyesi olmasından doğal bir şey bulunamayacağını ifade etti. Haberde ismi geçen HSYK üyesi YARSAV üyesi değilken, YARSAV'ın üyeleri üzerinde yaptırımı söz konusu değilken YARSAV'la bağdaştırıcı ve ortak paydaymış gibi bir yayına konu edilmesine tepki gösteren Eminağaoğlu, önceki adalet bakanlarına danışmanlık yapmış bir kişinin de bulunduğu geniş kapsamlı bir konu ve YARSAV ile ilgili olmayan özel bir yemeğin, herkes peşinen suçlu ilan edilerek önyargılarla dolu bir yayında, dar bir açı ile yansıtıldığını öne sürdü. Eminağaoğlu şunları belirtti: "Gizli olmayan herkese açık bir yemekle ilgili olarak herkesin gelip her türlü soruyu sorması olanaklıyken, çatılara tırmanmaları son derece düşündürücüdür. Korku toplumunun oluşturulduğu yerde baltalanan hukuk devletidir. Yapılan, HSYK'ya, yargıya ve 2009 Ekim ayında Dünya Yargıçlar Birliği'ne, 2009 Kasım ayında Özgürlük ve Demokrasi İçin Avrupa Yargıçlar Birliği'ne üye olacağı kesinleşen YARSAV'a müdahalenin altyapı çalışmalarına hız verilmesidir. YARSAV, hukuksal ilkeler çerçevesinde ve hiçbir etki altında kalınmadan, hukukun gerektirdiği çerçevede kararnamenin bir an önce çıkartılmasını, beklenti içerisinde bulunan yargıç ve savcıların tedirginliklerinin bir an önce giderilmesini istemektedir. Ancak iki bölümden oluşan kararname taslağının sonuncusu 6 Temmuz 2009 tarihinde sunulmakla, HSYK'nın taslak üzerindeki bir aylık görüşme süresi karşısında, toplantıya katılım konusunda yaşanan sorunlar, Milli Eğitim Bakanlığı'nca SBS kayıtlarının bu kararname gerekçe gösterilerek bir süreliğine uzatılması ile yaratılmak istenen süre kısıtlaması sonucu oluşan baskılama, HSYK'daki yasa uyarınca gizli yürütülen görüşmelerin, yayınlananların doğruluğu bilinmemekle beraber kapsamlıca basına yansıtılması, HSYK üzerinde yaratılan baskıları da 'anlamlı' kılmaktadır. Yargı yargıya bırakılsın yeter. Hiç kimse yargı üzerinden oyun oynamaya kalkışılmamalıdır."
|
YAZARLAREN SON HABERLER |
|||||||||||||
İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle | |