KATEGORİLER

HABER ARA

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ender konuşmalarından birini daha gerçekleştirdi.

Üst düzey askeri personellerin, aydınların, gazetecilerin, profesörlerin gözaltına alınması ve tutuklanması olayını daha önce CIA’nin Guantanamo Üssü’ne benzetmişti. Şimdi de Malta Sürgünleri’ni hatırlatarak herkesi uyanık olmaya davet etti.

“Sabaha karşı 4'te kapınız çalındığı zaman, 'olsa olsa sütçüdür' diyebiliyorsanız, demokrasi vardır. Sabaha karşı 4'te ister hukuk adamı, ister siyaset adamı, gazeteci, emekli asker, görevde asker olun, kapı çalındığında 'eyvah geldiler' demek durumunda kalıyorsanız, eğer korku sizin ruhunuza işlediyse ve bunda haklıysanız, o ülke demokratik ülke olmaktan çıkmış demektir.”

“Türkiye manzarasına baktığımız zaman, sanki Türkiye'de darbe yapıldı. Ya da Türkiye işgal edildi, yabancı güçler, Türkiye'ye el koydu, kendi çıkarları doğrultusunda, bu memleketi allak bullak etmek üzere her yere elini uzatmaya başladılar. Yani Malta sürgünleri yeniden Türkiye'nin gündemine geliyor. Türkiye'yi kendi amaçlarına hizmet eder noktaya sürükleyebilmek için, uydurma suçlamalar dolayısıyla hesap sorabilmek için, yargılayacağız diye geçmişte İstanbul'u işgal eden yabancı gücün girişimiyle bu memleketin evlatları toplanmış Malta'ya sürgüne gönderilmiştir. En ağır suçlamalar ortaya atılmıştı. Daha sonra yargılamalardan hiçbir şey ortaya çıkmadı. Hepsi şerefli vatansever insanlar olarak topluma döndüler. Şimdi Türkiye tekrar böyle bir tabloya doğru sürüklenmek isteniyor. Bu manzara başka türlü izah edilemez”

Malta Sürgünleri nedir?

Malta sürgünleri, istanbul'un işgali sonrasında, 1919-1920 yıllarında işgal kuvvetlerince tutuklanarak bir ingiliz sömürgesi olan Malta'ya sürülen (veya gıyabında tutuklama kararı çıkarılarak sürgüne gönderilecekleri bildirilen) 145 Türk devlet adamı, asker, idareci ve aydın için kullanılan terimdir.

Tutuklama ve sürgünler, Mart 1919'da, Irak cephesinden çekilişi yürütmüş Ali ihsan Sabis Paşa ile başlamış ve Ekim 1920'ye kadar sürmüştür. Seçilen isimler, işgale karşı direnişi organize edilebilecek kadronun ve liderlik potansiyeli gösterebilecek olanların devreden çıkarılmak istendiğini akla getirmektedir.

Sürgünlerin sonuncuları 1922 yılı içinde serbest bırakılmışlardır.

"İstanbul'un işgali sonrasında, o zamanlar bir ingiliz sömürgesi olan Malta'ya yapılan sürgünlerdir. Yaklaşık 150 Türk devlet adamı sudan sebeplerle adaya sürgüne gönderilir. Hepsinin ortak özelliği vatan sevgisi ile dolu olmaları ve emperyalizme karşı çıkmalarıdır. Bazı yönleri ile günümüzde "ergenekon" ismi verilmek istenen Ümraniye davasına çok benzemektedir.Konu ile ilgili geniş bilgi emekli büyükelçi ve yazar Bilal Şimşir'in "Malta Sürgünleri" adlı eserinde mevcuttur. Malta Sürgünleri Bilal Şimşir'in büyük emekler vererek hazırladığı ve yeni baskılarında sürekli yenilediği Osmanlının son yıllarında yaşananları belgelere dayalı olarak anlatan bir kitaptır. Mondros antlaşmasından on gün sonra 13 Kasım 1918'de 55 parçalık bir düşman donanması Dolmabahçe önünde demirler. Bunlar 22 ingiliz, 17 italyan, 12 Fransız ve 4 Yunan gemisinden oluşmaktadır. Amiral Calthorpe bir ingiliz komiseri olduğu halde istanbul'un sömürge valisi gibi hareket etmektedir. ingilizlerin talimatıyla erinden generaline kadar pek çok ordu mensubu, üst düzey bürokrat, gazeteci ve yazar Malta'ya gönderilir. " Kaynak: Uludasozluk.com (bursauludag, 21.09.2009 01:16 ~ 01:21)

Deniz Baykal daha önce yaptığı bir konuşmada da yapılanları CIA’nin Guantanamo Üssü’ne benzetmişti.

Tarih 27 Ocak 2009 Salı, Baykal konuşuyor:

“Obama geldi, ‘Guantanamo’yu kapatacağız’ dedi. Silivri, bir AKP Guantanamosı olmamalıdır.”

Guantanamo Üssü nedir?

"Amerikan isgali altindaki, kuba adasi ve uzerinde kurulu deniz ussu.

Afganistan'a yapilan mudahale'den sonra, teror suclularinin sorgusu icin kullaniliyor. buradaki tutuklular herhangi bir yargi surecinden gecirilmiyor. amerikan topraklarin icinde olmadigindan, hicbir sekilde ic hukuk kurallari gozetilmiyor. mahkumlar, savas esiri sayilmadigindan cenevre sozlesmesi tarafindan saglanan haklardan da faydalinamiyor. boylece yasalardaki bosluk kullanilarak, muglak bir statu olusturulmus oluyor.

ve bu cati altinda yurutulen akil almaz uygulamalar, son zamanlarda ortaya konan cesitli protesto ve hukuki girisimlere ragmen ne yazik ki hala devam ediyor."

 (Confusedy, 21.06.2006 23:57 ~ 23:58)

"dünya kamuoyu bu ismi bu üssün içinde bulunan cezaeviyle tanıdı.

abd nin dünyanın her köşesinden kendine muhalif gördüğü insanları, her türlü hukuk kuralını çiğneyerek bu cezaevinde tutmaktadır.

birçok ülkenin çeşitli kereler guantanamo üssünde alıkonan insanlara, uluslararası anlaşmalarla tanınan hukuksal hakların uygulanması talepleri abd tarafından reddedilmiştir.

halen birçok alıkonan insanın açlık grevinde olduğu sanılmaktadır. "

(darkname, 21.02.2006 21:45) (Kaynak: Uludağsözlük) 

Baykal’ın bu çarpıcı açıklamaları ile, bugünkü Malta ve Guantanamo sürgünlerini yapanların kime hizmet ettiği şimdi daha iyi anlaşılıyor...!

-------------------- 

Bu habere toplam 2 yorum yazılmıştır.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

YAZARLAR